8 Ocak 2011 Cumartesi

1920's..

1920'ler tarihte 1.Dünya Svaşı'nın sonu, Büyük Buhran, radikal milliyetçi akım, ekonomide kaos, işsizlik gibi olumsuz izler bıraksa da bunca dert ve kederin altında inanılmaz bir eğlence ihtiyacı doğurmuştur...Sektördeki patlamaların yaşandığı 1920'ler tarihe bu alanda The Jazz Age olarak ta anılmaktadır...
Özellikle de gençler barlarda, tiyatrolarda ve kabarelerde çok fazla vakit geçirmekteydiler...
Paris, Berlin ve New York gibi kentler “modern çağ” ın başladığı merkezlerdi, bu kentler eğlencenin kalbiydi. Mimari, resim, moda ve müzik yaşamın bu yeni temposuna uyumlu bir biçimde ilerlemeye başladı. Çarliston kızları, divalar dönemin ünlü kahramanlarıydı...
 Kabere kültürüne damga vuran giysiler ve dönemin stili hala etkisini modada gösteriyor..Şatafat, ihitişam ve mükemmellik üzerine kurgulanan giysilerle zaman tünelinden geçeliimm =)
Etkisini en çok gösteren özellikler..Etekte diz altı boy, hemen hemen her üründe püskül, hayatta bozulmaz gibi duran kalıp gibi ya da kısa saçlar, kırmızı ruj ve belirgin göz makyajı:)






 Geçmiş yılların sıkıntılarını unutmak istercesine, yeni yaşam tarzları insanları adeta sonsuz eğlence dünyasına taşıyordu ve bir çığ gibi sıkıntılı geçen yıllar coşkuyla, bol bol müzik ve eğlenceyle adeta dışarıya boşaltılmaktaydı.

  Sanatın her alanında olduğu gibi müzikte de “jazz” ile devrim yaşamaktaydı, köklerini Amerika’dan alan bu müzik başlangıçta tutucu Avrupalılar tarafından alay konusu olsa bile hızla yayılmaktaydı. Bu müzik özellikle gençler arasında hızla popülaritesini arttırmaktaydı ve “jazz” artık yeni yaşam biçimini anlatan bir sembol haline gelmişti.


 Jazz Çağı, arzuların ortaya çıktığı, yaşamın dolu dolu yaşandığı bir dönemdi, kural tanımıyordu, ahlak yargıları iki zıt uç arasında gidip geliyordu.

"Yirmili yıllar ilerlemeye başladıkça doğum kontrolü, çarliston, radyo ve Rudolph Valentino hayatın farklı olacağını kanıtladı. İlk sesli filmler ve canlı müzik büyük heyecan yaşattı. Ancak, Avrupa’da 1919’da yapılan barış antlaşmaları, uluslararası ilişkileri bir savaşın yaratabileceği tahribat ölçüsünde bozdu. Sovyetler Birliği’nde milyonlarca komünist eski düzeni toprağa gömebilmek için öldü. Almanya’da insanlar odalarını kâğıt paralarla süslediler; çünkü bu, duvar kâğıdı kullanmaktan daha ucuzdu. Wall Street’teki şişkin borsa iflas etti. ABD’de içki yasağı, yasaksız döneme göre daha fazla sarhoş, daha fazla gangster yarattı. Yıllar geçtikçe insanlar Hitler, Mussolini, Hirohito’nun adlarına alıştılar.

Trenler, uçaklar, motorlu balonlar, hızlı yolcu gemileri, hızlı otomobiller; Yirmiler hepsine sahipti. Albert Enstein fizik dalında Nobel Ödülü kazandı. Alexander Fleming penisilini keşfetti. Fakat sadece ilerleme olmuyordu. Caddelerde ölüm vardı. İrlanda’da Serbest İrlandacılar, Almanya’da Freikorp ve Spartakistler, Nazilerin çok geçmeden daha etkili biçimde kullanacakları silahları ateşlediler."Nick Yapp


1920'lerden esinlenen bebeklere bayıldım...


 Herkese şahane haftasonları   xoxo

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder