17 Ocak 2011 Pazartesi

Kiralık Adam

Final dönemiydi sinir stresti derken finallerinde finaline eriştik..Şu iki günü kendime ayırdım ne yalan söyleleyim pek bişey düşünmeden tembellik yapa yapa geçirmek iyi gelir sanıyordum kiii hiç bişey yapmamak çok daha canımı sıktı :)) Neyse muhabbet-i şahanemize geri dönelim artık..Özlemişim...

Dostlar ben kitap alışverişlerini toplu yapmayı teker teker almaktan daha çok seviyorum...Hem daha ekonomik oluyor hemde bir müddet -Of ne zamandır hiç kitap almadım- türünden vicdan azaplarından sıyrılmış oluyor insan ister istemez...Ayrıca evin içinde sanki kitapevindeymiş gibi raflardan yepyeni kitapların  birini seçip okumanın tadı çok şahane...

Sadede geleyim dün gece kitapların arasında unuttuğum bi roman dikkatimi çekti..Aslında bu dönem kendimi sadece klasikleri okumaya endekslemiştim ve merak ettiğim Uğultulu Tepeleri hakkını vererek okuyacaktım ki Yazgülü Aldoğan'ın Kiralık Adam'ına elim gitti..Cep boy sipariş vermişim ve arada kaybolup gitmiş minicik ya :)

Kitap kapakları hakikaten kişiyle hikaye arasında ilk bağlantıyı kuran önemli bi nokta..Kiralık Adam bu yönden olumlu..Merak duygusu uyandırıyor...Hikaye tanıdık ama tersten anlatılmış..Olağan zengin güçlü erkek etkileyici çekici kadın rolleri kitapta değişiyor ve kariyeri başarılarla dolu, zengin, güçlü karektere sahip Hayal, gönlünü para karşılığı kendisine sosyal ortamlarda yalnızlığını gidermek için tuttuğu kavalyesine kaptırıyor..Çift arasında geçen aşk zarif ve yalın bi şekilde kitapta anlatılmış.Yaş farkı, statü farkı, aşka ve karşı cinse güvensizlik ilişkiyi keskin gel-gitlere soksa da çift arasındaki karşı konulamaz çekime daha fazla dayanamayıp akışına bırakıyorlar...

Kimileri beğenmese de ben kitabı sevdim...Dün gece 12 gibi okumaya başlamıştım 3 buçukta da bitti...Sonu süpriz olmasa da hafıza da güzel bir tat bırakıyor...Tavsiye ederim..


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder